Yaşamak mı? Yaşlanmak mı?



Yaşamak mı? Yaşlanmak mı? 




Bu yazıyı okuyorsan hayatının rutin telaşına bir müddet ara vermişsin demektir ve benim görev bildiğim şey bu ufak molanda bile sana hayatını olduğundan daha insancıl sorgulatmak. Umarım sende en az benim kadar iyi bir gözlemcisindir eğer böyleysen yazıcaklarıma kafa saklayacaksın demektir. Gel biraz konuşalım..

Zaman hayatımızda atladığımız korkunç bir ayrıntı değil mi sence de? Bu yazıyı yazarken bile ömrümden gittiğini bilmek ne kadar acı gel biraz daha aralayalım şu penceremizi. Günün herhangi bir saatinde sokağa adım attığımda hızlı adımlarla bir yerlere yetişmek için boğuşan insanları görüyorum nereye gidiyor bunca insan düşünmemek ne mümkün. Bana da oluyor uyandığımda kafamda ufak bir program beliriyor bu programda yer alan şeyler ne denli önemli tartışılır. Arkadaşlar, sorumluluklar, işlerim nedense listenin sonunda nedense  tam da ertelenebilecek bir yerde kişiselleştirdiğim vakit geliyor. Kendimize yeterli vakti ayırmadığımızı daha kötüsü hayır demeyi gelenek ve göreneklerimizinde dayattığı kadarıyla sorumluluk bildiğimizi inkar edemeyiz. Dolayısıyla yerimizde sayıyoruz ve öyle üç beş kişi de değil büyük bir kitle halinde yapıyoruz bunu biri de çıkıp sen ne yapıyorsun kardeşim bi dursana demedi şimdiye kadar. İşlere koşuştururken zorunlu olarak bölündüğümüz parçaları toplasak bir tane mutlu insan çıkmaz, istersen bi de çarp sonuç aynı. Çünkü her şeye yettiğimiz kadar kendimize yetemiyoruz. Babasının kızı,oğlu, çocuğunun annesi, babası, işinin ehli bile olup benim ben dediğimiz anlar çok nadir. Kısacık ömürlerimizde kendimize yaptığımız en büyük kötülüğü göz göre göre devam ettiriyoruz. Bundandır ki ağızlardan bir cümle düşmez oldu " hayattan keyif alamıyorum "  



İnan bana ben de keyif alamıyorum, yaşamanın benim benliğim için bu rutin koşuşturmadan ibaret olmadığını biliyorum. Gezmek istediğim ülkeleri göremedikçe,güneşin doğuşunu istediğim yerde izleyemedikçe, doğa kampının o samimi ateşinde bir o kadar samimi dostlarımla sohbet edemedikçe, manzara fotoğrafları çekemedikçe kısacası benliğime ulaşmak için olduğum kabukları kıramadıkça ben de yarım bende eksiğim. Sen de düşün benliğine ulaşmanın senin için gerektirdiklerini ama şuan yapmak zorunda olduğun diğer her şeyi benim henüz kıramadığım kabuğu aramızdan biri kırıp diğerlerine yol gösterir belki kim bilir. Esenlikle kalın 👋





Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Kelebek Etkimiz Mandela

Kendime Dair

Milenyumda İnecek Var

Yeni Yılda Sen

Geçmişten Gelen Yirmiler

Motivasyonun Önemi

Beş Planlama Tavsiyesi

BAŞARININ ANAHTARI : RİTÜEL

Yaşandıkça Yaşamayanlar