Kayıtlar

BAŞARININ ANAHTARI : RİTÜEL

Resim
BAŞARININ ANAHTARI : RİTÜEL Bir çoğumuz günün bize yetmediğinden, planladığımız işleri yerine getirememekten, enerjimizin bizi gün sonuna kadar götürmediğinden hayıflanıp duruyoruz. Bu durumdan kurtulmak için takviye gıdalar, vitaminler ilk aklımıza gelen şeyler oluyor. Bu yöntemlerden hiçbiri verimliliği arttıran çözümler değil. Sizlere burada klasik meditasyonun gücü konulu bir yazı yazmıyorum, işin püf noktasından yani ayinlerden bahsedeceğim.  Ritüelin kelime anlamı ayindir. kökeni fransızcadan gelen bu kelimeyi biraz araştırdığımda kişilere has rutinleşen bir takım özellikleri karşıladığını fark ettim bunu sizlerle paylaşmaktan geri kalmak istemedim.  Hayatlarımızın başkalaşım ve farklılaşma serüveninde monotonlaşan şeyleri her ne kadar sevmesem de gün için de bize bir şeylere başlama motivasyonu sağlayan alışkanlıklarımızın önemi hayat kurtaran cinste. Özellikle bu tip alışkanlıklar başarımız üzerinde de oldukça etkili. Ben bu konu hakkında kafa yorarken yapt

UFKUNUZU GENİŞLETMEK ADINA

Resim
    UFKUNUZU GENİŞLETMEK ADINA Barış Özcan Yazıma  kalitesini yıllar geçse bile kaybetmeyen en sevdiğim kanalla başlıyorum. Sanat,tasarım ve teknoloji alt başlığıyla karşımıza çıkan geçen sene kanalını keşif ettiğim Youtube`un hakkını fazlasıyla veren kanalların başında gelen Barış Özcan`ı 7`den 70`e korkmadan tavsiye edebilirim. Gerek içeriği olsun, gerek anlatış, şekli gerek yormayan sesi gerçekten izlenmeye değen kanallardan biridir.  DİPNOT: Profesyonel bir keynote ve TEDx konuşmacısı olan Barış Özcan, Youtube` un dünya çapında seçtiği 12 değişim elçisinden biri oldu.        Üstelik yürüttüğü projeler arasında  Scarecrow ( Korkuluk) adlı web dizisi ve kısa film toplamda 2 milyon izlenme aldı. TEDx  Sadece yeni fikirlerin anlatıldığı değil, ilham veren videoların paylaşılmasıyla ünlü olan TEDx dinleyiciyi sıkmadan bizlere deneyimlemesi cesaret isteyen bir çok fikir aşılamakta. en güzel yanı ise başarı hikayelerinin öncesinde yaşanan hayal kırıklıklarına

Yaşandıkça Yaşamayanlar

Resim
Yaşandıkça Yaşamayanlar Gündemimizden düşmek bilmeyen şiddet ve cinsel istismar haberleri bana insanlığın kitlesel olarak ahlak, vicdan gibi değerlerini hızla yitirdiğini düşündürmekte.  Beni asıl düşündürense; şiddetin, istismarın, caniliğin kapsamının ne zamandan beri bu denli geniş olduğu?  Sosyal medyanın bu kadar gelişmediği dönemlerde de bu tip olayların böylesine çok yaşanması tüyler ürpertici. Konum yalnızca şiddet değil; pedofili ,hayvan, kadın ve çocuk istismarları. Yazımın başında belirtmek isterim ki; Bu yazının daha doğrusu bu konunun hakkını veremeyeceğim yaptığım araştırmalar yıllara yayılan grafiklerin korkunçluğuna uygun kelimeleri lugatımda birleştiremiyorum yine de değinme cesaretin de bulunacağım.  Konumuza dönecek olursam ilk olarak şiddet başlıklarından bahsedeceğim. Çünkü çoğumuz şiddetin sadece bedensel veya iz bırakıcı olduğunu düşünüyoruz  1. Fiziksel Şiddet:  Fiziksel    şiddet hepimizin sıkça duymaya kimimizin ise görmeye alışık olduğu türdür. G

Beş Planlama Tavsiyesi

Resim
Beş Planlama Tavsiyesi Yeni bir şeye adım atarken önceliğimiz her zaman başlangıçlardır.  Hayatlarımızın hatrı sayılır bir kısmını düzen sağlamak için plan, program yapıp çok azını yerine getirmekle geçiriyoruz . Yapılan programların başarısız oluşu iç disiplinimizi negatif etkilediği kadar yapabilirlik inancımızı da bir o kadar düşürmekte. Hayat kalitemiz için önemli olan bu programların başarısını arttırmak için sizleri sıkmadan  beş kısa tavsiyede bulunacağım keyifle okumanız ümidiyle... 1. ADIM  Ajandalarımızı bir yıl içerisinde yapılacaklar gibi iç karartıcı bir düzenlemedense bu gün yapılacaklar / bu hafta yapılacaklar / bu ay yapılacaklar gibi üç ana başlıkta kategorize edelim.  Bu şekilde hayatın medcezirine kapılsak bile programımızda büyük aksaklıklar olmayacaktır.  2.ADIM Hayat kalitemizi arttırmayı sadece yazılı programlara dayatmak yerine iç disiplinimizi geliştirmek için net çizgiler belirleyip bunlara sadık kalmakla işe koyul

Geçmişten Gelen Yirmiler

Resim
   Geçmişten Gelen Yirmiler                                                                               Şimdilerde yirmilerime bir o kadar yaklaşmış yaşlarımdayım. Geriden geliyorum bu yaşa bir o kadar geçmişten. Neyi ne kadar yaşadığımı neyin ne olduğunu sorguladığım zamanlardayım. Her yaşın ayrı güzelliği vardır derler, güzelliğinden ziyade fark ettirdiklerini ön planda tutarak başlıyorum yazıma  Düşüncelerimin kalabalıklığı zamanla içsel bir devrime neden oldu. Bu devrimin benim için en başarılı maddesi kendimi bulunduğum şartlara bağlı olarak olduğum gibi kabullendim. Bu hayallerimden vaz geçtiğim anlamına gelmiyor tabiki ama daha realist başlangıçlar yapmamı sağladı şu hepimizde olan kalabalık gelecek planlarını hayatın belirsizliğine bırakıp daha yakın gelecek planlarıma odaklandım böylelikle hem düşüncelerimin kalabalıklığı berraklaştı hem de şimdiki kısa zamanlı listemde işi bitirdiğimde attığım tikler bana oldukça keyif veriyor.  Çoğu

Yeni Yılda Sen

Resim
  Yeni Yılda Yeni Sen Bu yazım öncelikle yeni yıldan beklentisi olanlara daha sonra her zaman beklentisi olan kaderci arkadaşlarıma gelsin 😌  Kaderci dediğime aldırış etmeyin o kelimeyi sandığınız kadar güzel bir manada kullanmadım. Kaderciliğin benim lugatımdaki yeri ; Kendinizi hangi açıdan kandırdığınıza bağlı bir olgu olduğu. Başına gelen iyi veya kötü her şeyi ilahi güce bağlayanlarınızdan bahsediyorum sence de biraz sorumsuzca değil mi yaptığın? Bizim asıl meselemiz; yaptıklarımızdan ötürü kendimizi benimseyemeyen insanlarımız. Halbuki geçmişinle, geleceğinle sen şimdiki sensin.  Ruhumuz öteki konumunda iken beynimiz bedenimizi nasıl odaklayabilir onca zorlu mücadeleye? Kendimizden kaçtıkça özümüzü bulamayacağımız bariz ortada.  O halde yeni bir sen için öncelikle özünle barışman gerekir, kadere yıkmayı bırakıp kendinle yüzleşmen gerekir, kendini benimsemen için geçmişini benimsemen gerekir. Hata olarak gördüğün her ne ise seni yeni bir sen arayışı içine sokan

Yaşamak mı? Yaşlanmak mı?

Resim
Yaşamak mı? Yaşlanmak mı?  Bu yazıyı okuyorsan hayatının rutin telaşına bir müddet ara vermişsin demektir ve benim görev bildiğim şey bu ufak molanda bile sana hayatını olduğundan daha insancıl sorgulatmak. Umarım sende en az benim kadar iyi bir gözlemcisindir eğer böyleysen yazıcaklarıma kafa saklayacaksın demektir. Gel biraz konuşalım.. Zaman hayatımızda atladığımız korkunç bir ayrıntı değil mi sence de? Bu yazıyı yazarken bile ömrümden gittiğini bilmek ne kadar acı gel biraz daha aralayalım şu penceremizi. Günün herhangi bir saatinde sokağa adım attığımda hızlı adımlarla bir yerlere yetişmek için boğuşan insanları görüyorum nereye gidiyor bunca insan düşünmemek ne mümkün. Bana da oluyor uyandığımda kafamda ufak bir program beliriyor bu programda yer alan şeyler ne denli önemli tartışılır. Arkadaşlar, sorumluluklar, işlerim nedense listenin sonunda nedense  tam da ertelenebilecek bir yerde kişiselleştirdiğim vakit geliyor. Kendimize yeterli vakti ayırmadığımızı daha kötüs

Kelebek Etkimiz Mandela

Resim
Kelebek Etkimiz Mandela Bu başlık altında sizlere wolksvagen logosunu, Hugo programında geçen olayı veya mandelaya ismini veren Nelson' u anlatmaktan ziyade hayatımızın içerisinde bulunan genç, çocuk, yaşlı herkesin harekete geçmek için kullandığı motivasyon gücünü dışarıdan alırken daha önce fark etmediği bir ayrıntıya değinmek. Bakmayın fark edilemeyecek kadar basit durduğuna boşuna "kelebek etkisi" demedim. Yaşam sistemimizde de yaptığımız küçük bir değişiklik zararsız görülen bir hata öngörülemez sonuçlar doğurabilir. Gel gelelim şimdi bizim meseleye. Çoğumuz yapabilirlik gücünü kaybettiğimizde kendimizi bir kişisel gelişim kitabını okurken, başarmaya dair motivasyon videoları izlerken buluyoruz. Benimde sıklıkla yaptığım bir şeydir ki geçenlerde daha gerçekçi bakmak adına yazılan Hayalinizi Yorganınıza Göre Uzatın kitabını okudum. Oldukça ilgimi çeken başlıklar altında gerçeklerin yüzünüze bilimsel verilere dayanarak vurulduğu bu kitap kişisel gelişimin

Milenyumda İnecek Var

Resim
MİLENYUMDA İNECEK VAR İlk yazımda sizlere bu bloğun içeriğinde özellikle değineceğim "farkındalık"  kelimesinden bahsetmiştim. Bazen tam da bu kelimenin üzerine bazen de yazılarımın içinde sadece kafa yorarsanız bulabileceğiniz biçimde farkındalığa değineceğim. Zamanla neden bu kelime üzerine içerik oluşturduğumu anlayacaksınız.  Diğer canlılardan farklı olarak bize gözlemlerimizi düşünebilme, yorumlayabilme ve gözlemlerimiz üzerinden sonuca varabilme yetisi verildi. Kimimiz hayatını bu ayrıntılarla boğuşmamak için olanlardan bi haber yaşamını sürdürmeye çalışıyor. Taa ki ucu ona değene kadar tabi o zaman da iş işten geçmiş oluyor. İş bu evreye gelince sanki  bilse elinden bir şey gelmezmiş gibi konuşup vicdan rahatlatıyor. Susmakta suça ortaklıktır hepimiz biliyoruz. Oysa içinde bulunduğumuz yüzyıl yani Milenyum Çağı Dünya'ya şimdiye kadar ki en hakim çağ. Bu çağda aynı anda milyonlarca insana ulaşıp Dünya'nın dört bir yanında olan olayları saniyeler

Motivasyonun Önemi

Resim
Motivasyonun Önemi Hepimizde olduğu gibi benimde güzel işler yapmaya dair planlarım vardı. Yazardım çizerdim ama hep yarım kalırdı bu durum içten içe beni rahatsız etse bile engel olamazdım. En basitinden spor yapmak,daha sağlıklı beslenmek, yazılmak istediğim kulüpler gibi çoğu insan için rutin alışkanlıklar olan bu basit işleri yapmaktan acizdim. Bu durumdan bir çıkış yolu ararken odağıma takılan bir kelimeden bahsedeceğim sizlere Motivasyon Fransızca motivation " güdüleme, harekete geçiren şey" sözcüğünden alıntı. Okuduğumuzda bize bildiğimiz diğer kelimelerden pek de farklı gelmiyor değil mi? Oysa henüz sadece taslakta olan girişimlerimizin öncelikli adımı olan hayallerimizde bile motivasyonun yeri yadsınamaz. Ben kendimi motive etmeye okumakla başladım. Ahmet Şerîf İzgören'in - Şu Hortumlu Düny ada Fil Yalnız Bir Hayvandır kitabı çocukluğumla gençliğim arasındaki o tatlı köprüde en güzel motive kaynağı olmuştu. Sonrasında tabi kişisel gelişime merakım ar

Kendime Dair

Resim
Kendime Dair Bu yazıyı yazabilmek için çok bekledim. Düşüncelerimi toparlamak kolay olmadı ve size söylemeye değer şeyler bulabileceğim konusunda endişelerim vardı lakin bu süreçte fark ettiğim bir şey oldu beklemek sadece zaman kaybı haline dönüşmüştü. Bekledikçe erteliyor erteledikçe bu fikirden cayıyordum. Bu sabaha neden olmasın? Sorusuyla başladım. Beni toparlayan düşüncelerim neden bir başkasını da toparlamasın belki birilerinin yazacaklarımı okumaya ihtiyacı vardır. Bu geniş platformda yüzlerce insandan azınlığa bile ulaşıp kendi penceremi onlara açmak... Muazzam bir olay. Biz insanlar çok küçük şeylerden feyz alıp ayağa kalkabilme potansiyeline sahip muhteşem canlılarız. Birçok duygu ve düşünceyi içinde barındırıp bunlardan hergün sadece rutin olanları kullanmamız bana biraz kendimize haksızlık ediyormuşuz gibi geliyor. En bariz yanlışlarımızdan biri ise görmezden gelmek kendimizi., etrafımızda olan biteni, hergün biz güzel işlere imza atalım diye dönen koskoca Dünya