Kelebek Etkimiz Mandela



Kelebek Etkimiz Mandela





Bu başlık altında sizlere wolksvagen logosunu, Hugo programında geçen olayı veya mandelaya ismini veren Nelson' u anlatmaktan ziyade hayatımızın içerisinde bulunan genç, çocuk, yaşlı herkesin harekete geçmek için kullandığı motivasyon gücünü dışarıdan alırken daha önce fark etmediği bir ayrıntıya değinmek. Bakmayın fark edilemeyecek kadar basit durduğuna boşuna "kelebek etkisi" demedim. Yaşam sistemimizde de yaptığımız küçük bir değişiklik zararsız görülen bir hata öngörülemez sonuçlar doğurabilir.



Gel gelelim şimdi bizim meseleye. Çoğumuz yapabilirlik gücünü kaybettiğimizde kendimizi bir kişisel gelişim kitabını okurken, başarmaya dair motivasyon videoları izlerken buluyoruz. Benimde sıklıkla yaptığım bir şeydir ki geçenlerde daha gerçekçi bakmak adına yazılan Hayalinizi Yorganınıza Göre Uzatın kitabını okudum. Oldukça ilgimi çeken başlıklar altında gerçeklerin yüzünüze bilimsel verilere dayanarak vurulduğu bu kitap kişisel gelişimin ne denli tehlikeli boyutlara çekilebileceğini fark etmemi sağladı. Yazar kitabının bir kısmında çoğumuzun okuduğu şu meşhur " the secret" kitabını diline dolamış haklı olduğunun ıspatlarını önümüze sermiş. Peki bizim daha başarılı daha büyük insanlar olabileceğimiz vaadinde bulunarak yazılan kitaplar hazırlanan videolar işe yarıyorsa neden ülkenin geniş çaplı baktığımızda dünyanın yarısından fazlası başarısız, biz nerede hata yapıyoruz?   Bu soru daha doğrusu sorun üzerinde biraz duralım.



Hepimiz başarabiliriz bu doğru ama hepimizin aynı işi başarabileceğinin mümkün olmadığını biliyoruz. İnsanları fiziksel,zihinsel,düşünce becerileri bakımından sayıları kadar çeşitlendirebiliriz. Her insanın donanım becerisi farklıdır böylede olması gerekir diğer türlü tek düze yaşamlarımızdan keyif alamazdık. Ee hal böyleyken bizim aslında yatkınlığımız olmayan bir işe odaklanmamız başarıdan çok zaman ve emek israfından başka bir şey olmayacaktır. Diğer çoğu kişisel gelişim verilerine bakacak olursak şiddetle bizi risk almaya yönlendiriyorlar ( istersen yaparsın, evrene pozitif mesajlar gönderin, o başardı sizin ondan neyiniz eksik, olumlu düşün, hayal et ) bunları sıkça okuyoruz. Başlıkta yer verdiğim mandela da burdan geliyor. Mandela etkisinde bilindiği gibi bir yanılgıya bir çok kişinin inanması durumu diyebiliriz. Bizimde yaptığımız buna benzer hayatta her şeyin mümkün olduğuna inanıp gerçek bizleri kafamızda tasarladığımız benliklere sokuyoruz sonuçsa bizi kısır döngüye sokmaktan bir adım öteye götüremiyor. Vermiş olduğu doping etkisi çoğunu ay başına bile götüremezken o mevkiye, o araba ve o eve götürebileceğini sanmam 😌 Risk almaya başlamadan önce ilgilerimizi, yeteneklerimizi, yatkınlıklarımızı, bağımlılıklarımızı kısacası mücadelemiz boyunca bizimle gelen olumlu ve olumsuz yönlerimizi bilmemiz yani kendimizi tanımamız gerekmekte. Zaten bunu objektif bir şekilde yaptığımızda bazılarımızın sanata bazılarımızın zanaata bazılarımızın liderlik vasfında ve daha bir çok alanda başarılı olabileceğini göreceğiz. Bu aşamadan sonra başarısını sınırlandıramayacağımız bir hayat için sıkı bir disiplin sağlamak diğer uğraşlarınızdan feragat edip iyi olduğunuz alanda daha iyi olmak adına attığınız hiçbir adım aldığınız hiçbir riskin boşa olmadığını göreceksiniz. Bir sonraki yazımda görüşmek üzere koca yürekli güzel insanlar.




Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Kendime Dair

Milenyumda İnecek Var

Yeni Yılda Sen

Geçmişten Gelen Yirmiler

Motivasyonun Önemi

Beş Planlama Tavsiyesi

Yaşamak mı? Yaşlanmak mı?

BAŞARININ ANAHTARI : RİTÜEL

Yaşandıkça Yaşamayanlar